ILGAZ YUVASARAY KÖYÜ Bugün
BENİM KÖYÜM Baharda şenlenir bağı, bahçesi Kokusu başkadır benim köyümün Unutturur adama gamı, kederi Havası başkadır benim köyümün XXX Akşam olur herkes döner evine Can kurban inan ki benim köyüme Gülabi'nin torunları derler bizlere Özü başkadır benim köyümün XXX Yeşil yeşil meşeleri var dağında Meyve ağaçları çiçek açar bağında Her çeşit otlar yeşerir toprağında Yeşili başkadır benim köyümün XXX Köyümün kenarından akar çayı Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı Unuttum sanma orda olmayı Dostluğu başkadır benim köyümün XXX Yaz gelince çıkarlar yaylaya Gurbetçiler hasretle döner sılaya Benden selam olsun Aziz Ağa'ya Sevgisi başkadır benim köyümün İbrahim SEVİNDİK
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler... Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar, Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu. Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince. Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi. Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine. Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali, Sonunda ademdir diyor insana yolun hali, Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan. Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor... Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine. Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan Geçiyordu araba yola benzer bir sudan. Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu, Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu: Ağır ağır önümden geçti deve kervanı, Bir kenarda göründü beldenin viran hanı. Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri. Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya. Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı, Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı. Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor, Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor. Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı Her yüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı. Gitgide birer ayet gibi derinleştiler Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki cizgiler... Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı, Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler, Aygın baygın maniler, açık saçık resimler... Uykuya varmak için bu hazin günde, erken, Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı. Ben garip çizgilere uğraşırken başbaşa Raslamıştım duvarda bir şair arkadaşa "On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan Baba ocağından yar kucağından Bir çiçek dermeden sevgi bağından Huduttan hududa atılmışım ben" Altında da bir tarih: Sekiz mart otuz yedi... Gözüm imza yerinde başka ad görmedi. Artık bahtın açıktır, uzun etme, arkadaş! Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş Araya gitti diye içlenme baharına, Huduttan götürdüğün şan yetişir yârına!... Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk. Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri. Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor, Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor... Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar, Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar. Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide, İki dağ ortasında boğulan bir geçide. Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden: Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla, Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla. Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu, Burada son fırtına son dalı kırıyordu... Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla, Savrulmaya başladı karlar etrafımızda. Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü... Gönlümde can verirken köye varmak emeli Arabacı haykırdı "İşte Araplıbeli!" Tanrı yardımcı olsun gayrı yolda kalana Biz menzile vararak atları çektik hana. Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş. Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor, Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor... Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri, Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri. Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor, Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor "Gönlümü çekse de yârin hayali Aşmaya kudretim yetmez cibali Yolcuyum bir kuru yaprak misali Rüzgârın önüne katılmışım ben" Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı, Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı... Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde. Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık, Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım, Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım! "Garibim namıma Kerem diyorlar Aslı'mı el almış haram diyorlar Hastayım derdime verem diyorlar Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben" Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında, Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında. Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı! Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı! Az değildir, varmadan senin gibi yurduna, Post verenler yabanın hayduduna kurduna!.. Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu: "Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?" Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende, Dedi: "Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!" Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti, Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti... Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi. Aradan yıllar geçti işte o günden beri Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim, Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim. Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar, Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar! Ey garip çizgilerle dolu han duvarları, Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..
Babamızdın, canımızdın.. .......dört yıl oldu......."Bir yokluğundur alışamadığım, bir de esaretYokluğuna kurşun sıkmak, bağırabilmek adını"
Köyümüzün adı yine Engine olsun..
Bir çınar daha devrildi 😔 Yokluğu hissedilecek bir büyüğümüz Arife ÇÜRÜK mekanı cennet olsun İnşaAllah Rabbim merhametiyle muamele etsin.Ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum..
Arife ÇÜRÜK teyzeye Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Şerife teyzeye Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Başarılar dilerizAnkarada Çankırı tanıtım günleri makalemizi okudunuz mu?
Rabbimden günahlarını affı mağfiret eylesin mekanı cennet olsun ailesine ve yakınlarına Allah dan sabır dilerim
şehidimize Allah rahmet eylesin tüm akraba ve sevenlerinin başı sagolsun.
Yunus ve Emine Şahin'in torunu, Mehmet Ali ve Meryem Şahin'in oğlu, Mehmet Emin yeğenime Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Şırnak Cizre'de PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada, Şehid düşen Jandarma Astsubay kıdemli üst çavuş Serdal UYANIK yeğenime Cenab-ı Allah'tan rahmet ve kendisinden şefaatini, başta eşi Candan ve çocukları olmak üzere, Anne, Baba ve kardeşlerine diğer yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum...
İçiniz yandı Allahm mekanını cennet eylesin Candan ablama, çocuklarına, tüm ailesine sevenlerine sabırlar versin.. Yüreğimizi yakanların yüreği yansın Allahim tüm şehit cocuklarinn hurmetine Kahhar adıyla kahretsin hepsini bin beter olun inşallah 🙏🙏 :( :(
SERDAR KARDEŞİME ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM AİLESİNEDE ALLAH SABIRVERSİN MEKANI CENNET OLSUN
Vehbi amcaya Allahdan rahmet diliyorum mekanı cennet olsun
Vehbi Dayımıza ALLAH tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyorum.
Vehbi Amcaya Cenab-ı Allah,tan rahmet, geride kalan yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum
Vehbi amcaya Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Satı Teyzeye Allah'tan rahmet geride kalan dost,akraba ve çocuklarına baş sağlığı dilerim.
Satı teyzemize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.