Eski Oyunlarımız

KÖYÜMÜZDEKİ GENÇ VE ÇOCUK OYUNLARI

Met      

Ucu bir birinin tersi istikamette yontulmuş alt tarafı düzlenmiş yuvarlak,yaklaşık 20 cm. Boyunda  sert ağaç ve bir metreye yakın sert sopayla oynanır. İki kişi tarafından.Başlangıç yeri tesbit edilir oradan met’i kaldırıp en uzağa atan kazanır.Bu işlem başlangıç yeri tesbit edilerek beş on kez oynanır.

YILDIZ MET’İ 

Normal met oyunundan farklı olarak bu oyunda sabit başlangıç yeri olan yere sabitlenmiş on cm çapında yerden 1mt.yüksekte sert bir kazığın üzerinde oynanmasıdır.Normal met bu kazığın tepesinden kaldırılarak yükseltilir ve oynanır. İki veya daha fazla kişi tarafından oynanır.

COR           

  Bir ebe ve 7,8 oyuncu tarafından oynanır. Ana oyun aleti sert meşe veya kızılcık Odunudur. Ebe olanın odunu belli bir yere konur.Diğer oyuncu yaklaşık beş metreden kendi odununu atar ebe, yeri değişen odunu yerine koyup, odun atan oyuncunun odunu alıp yerine geçinceye kadar yakalayabilirse yakalanan ebe olur, yoksa eski ebe ebeliğine devam eder.

GIZINGAÇ 

Daha çok yaylada oynanır dı akşamları.2mt. boyunda, 25 ila 30 cm. çapında Ağaç’ın ucu inceltilir.Yine 8 ila 10 mt’lik bir direğin tam orta yeri ucu inceltilen ağaç tepesine girecek şekilde oyulur. 2 mt.lik direk yere sabitlenir ve ucuna bolca meşe kömürü sürülür uzun direk tepeye yerleştirilir.Bir ucuna bir kişi diğer ucuna bir kişi aynı istikamete dönerek binerler Kah ayakları yere değer kah değmez bu arada göbekte Meşe kömüründen dolayı gacur gucur ses çıkarır.

DALYA

Küçük kırık kiremit parçaları üst üste konur(7 veya 8 adet). Bir kişi ebe    seçilir. Ebe dalyanın  başında   durur diğer oyuncular yaklaşık beş metreden attığı çul çupattan yapılmış top gibi topağı attıktan sonra yıkılan dalyayı toplayıp atılan topu atan oyuncu almadan yakalayabilirse ebelik değişir  Yoksa yakalayıncaya kadar devam eder.

EMEN   

Toprakta üç  veya beş tane oyuk açılır.İki kişi ile oynanır.Aynı büyüklükte Küçük taş parçaları bulunur. üç emense üç tane beş emense beş tane konur.bir tane de elde bulundurulur oyuna başlayan elindeki taşı havaya atarak taş havada iken emendekileri de alarak çoğaltarak  son emene kadar gelir kim fazla taş düşürmeden oyunu tamamlarsa oyunu o kazanır.

ÜÇ TAŞ, DOKUZ TAŞ, ONİKİ TAŞ

Bu üç oyun kurgu olarak aynı fakat üç ,dokuz ve oniki taşla oynanır. herhangi düz bir zemine (tahta, beton, masa) olabilir.Oyunun kurgusu çizilir iki kişi tarafından oynanır. Sırayla eldeki taşlar yerleştirilir aynı hizaya gelen taş rakibin bir taşını alır.Taşlar bitinceye kadar oyun devam eder basit bir santranç oyununa benzer zeka ve dikkat ön planda olmalıdır

ESKİDEN

Çember çevrilir,
Su musluktan içilir,
Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden,
Silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
isimleri konulur,
Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen
Bize…
Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz,
Sokaklar karanlık,
Yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, salça, mantı
evde yapılır,
Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği,
Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır,
Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır,
Aidat ödenmez
Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı,
Sokaklar lambasız,
Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir,
Çizgi roman okunur,
Deftere kenar süsü yapılırdı.
Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.

ŞİMDİ
Şimdi,
Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına…

SAYFAYI HAZIRLAYAN

MEVLÜT ÇELEN

Kendisine teşekkür ediyoruz

Bir Cevap Yazın